المقدمة

يطرح المجتمع المدني مطاليبه لقيام "الديمقراطية" و "حقوق الإنسان" و "دولة الحق و القانون" نيابة عن المجتمع كما يضع مشاريع ويشجع أصحاب القرار على الاجتهاد في تحقيقها.
 
لقد ارتفع صوت جديد و قوي في ساحة النقاش حول جدول الأعمال القومي والعالمي ألا و هو صوت المجتمع المدني...
يهتم المجتمع المدني بجميع المواضيع المرتبطة بالحياة الاجتماعية ابتدءا من إرساء مفاهيم "الديمقراطية" و"حقوق الإنسان" و"دولة الحق والقانون" و وصولا لإلى الاهتمام بالقضايا الاجتماعية الملحة وذلك من خلال نقاشها و طرح مشاريع لحلها وتشجيع أصحاب القرار على العمل "نيابة عن المجتمع". أما فهمنا للحضارة كونها "التزام المؤسسات بقواعد الأخلاق" فلا سمح لنا باستثناء مفهوم "التضامن" من القضايا المذكورة.

يوجد في تركيا و في إطار جغرافيتنا الثقافية العديد من منظمات المجتمع المدني العاملة انسجامًا مع هذه الأهداف و المهام. و نجد أن هذه المنظمات ما عدا حاجتها لفعالية أكبر في عملها مع الجماهير في المنطقة التي تمثلها و تمارس تأثيرها عليها في إطار العمل على الديمقراطية والتسامح و السلام و الحب تحتاج كذلك إلى التعامل و التضامن فيما بينها.

و لا يزال يعتبر عدم وجود شبكة مناسبة وفعالة لتحقيق التعامل والتعاون بين منظمات المجتمع المدني الإقليمية والدولية من مشاكل عصرنا الجدية.

لقد أسست مؤسسة أوستكيب (USTKIP) (بمعنى ميثاق المجتمعات المدنية الدولية للتطوير والتعاون) بغرض توحيد جهود المجتمعات المدنية العاملة في هذا المجال والواعية بضرورة وحدة الأعمال في إطار عام من أجل تحقيق الأهداف المشتركة.

ضمت مؤسسة أوستكيب (USTKIP) عددًا من منظمات المجتمعات المدنية الإقليمية والدولية وكونت مجموعات عمل متخصصة في ميادين مختلفة كالعون الإنساني والعون للتنمية والنشاطات التعليمية و الثقافية و الصحة والبيئة والعلاقات الدولية. وبالتالي ستتمكن منظمات المجتمع المدني من الإقدام على تعامل والتعاون من خلال تبادل المعارف والتجارب في إطار أوستكيب (USTKIP).

و نجد أن في عالمنا الحاضر وفي ظل النزاعات والفوضى ازدادت مسئولية منظمات المجتمع المدني نتيجة للحاجة للتعاون والتعامل في مكافحة الحروب والنزاعات المحلية والكوارث الطبيعية والمجاعة والفقر.

نودي تقديم رسالة أوستكيب للرأي العام العالمي في ضوء ما سبق ذكره.

سليمان شينسو

رئيس المركز التركي الآسيوي للدراسات الاستراتيجية

 

يساعد التعاون والتعامل بين منظمات المجتمع المدني على تعايش اللغات و الأديان و القوميات المختلفة و على قيام الحوار فيما بينها.
 
تلعب منظمات المجتمع المدني دورًا هامًا في قيام الديمقراطية وتطويرها على الصعيد الوطني و في إقامة علاقات الصداقة والتعاون بين الشعوب التي تعاني من الفجوة في التعامل نتيجة لوجود مشاكل سياسية دولية كما تضع هذه المنظمات مبادئ وأهداف مشتركة لها.

لقد أصبحت الحاجة لتصالح الحضارات و للسلام العالمي أكثر إلحاحا في ظل الاضطرابات الكبرى السائدة في العالم.

بلا شك أن تصالح الحضارات والسلام العالمي وثقافة الحوار والتسامح والعون الإنساني والتعاون في مجال التعليم والثقافة سوف تتحقق نتيجة لجهود الفعالة التي ستبذلها منظمات المجتمع المدني. وبالتالي يكتسب التنسيق والعمل المشترك أهمية بالغة في ظل نشاط منظمات المجتمع المدني القائمة في تركيا وفي الخارج.

ونجد أن في أيامنا هذه أصبح التعاون في المجالات الثقافية و الاجتماعية والاقتصادية بين منظمات المجتمع المدني العاملة على الصعيد الدولي في العالم و في إطار جغرافيتنا الثقافية أمرًا لا بد منه.

و في عالمنا الراهن الخالي من الحدود من المهم للغاية أن تتعاضد منظمات المجتمع المدني وأن تتعامل في وضع مشاريع مشتركة.

أما التعايش والحوار بين اللغات والأديان و القوميات فسوف يتحسنان حتمًا نتيجة لتطور التعاون والتعامل بين منظمات المجتمع المدني.

و نجد أنه توجد ضرورة ملحة لوضع ميثاق عام يمكن منظمات المجتمع المدني من توسيع نشاطها علي الصعيد الدولي من خلال التعامل و التعاون.

وكذلك و من خلال تحقيق التضامن والتعاون العالميين بين منظمات المجتمع المدني سوف يصبح من الممكن تصنيف المنظمات حسب أهدافها والخدمات التي توفرها الأمر الذي سيؤدي إلى وضع معايير دولية و بالتالي ستتمكن منظمات المجتمع المدني العاملة في نفس الميدان من التعامل وزيادة فعاليتها.
 

 

الاعلانات

1. 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu 6-8 Mart 2015 tarihlerinde Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM), Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, Pakistan China Institute ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir. İslam dünyasından geniş çaplı katılımla gerçekleştirilen 6. İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nda; Forumu entelektüeller, düşünürler, kanat önderleri ve İslam dünyası düşünce kuruluşları için başlıca platform olarak kurumsallaştırmak üzere dönüm noktası teşkil edecek bir takım kararlar alınmıştır.

2. Forum; Pakistan Cumhurbaşkanı Sayın Memnun Hüseyin’e, Pakistan Başbakanı Dış İlişkiler ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Sayın Sartaj Aziz’e ve Pakistan Senatosu Başkanı Senatör Syed Nayyer Hussain Bokhari’ye, Forum’a hitap etmeyi yüksek nezaketleriyle kabul ettikleri ve bu küresel konferansın saygınlık ve prestijine büyük katkıları için minnettarlığını arz etmiştir.

3. Forum, ekonomik ve siyasi güç dengesinin, “musâdeme-i efkârın” (fikirler çarpışmasının) yoğun etkisi altında Batı’dan Doğu’ya kaydığı 21. asırda İslam Düşünce Kuruluşları Forumu’nun kültürler, ülkeler ve kıtalar arasındaki köprü rolünün önemli olduğuna ve dolayısıyla Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu olan adının Dünya İslam Forumu (World Islamic Forum - WIF) olarak değiştirilmesine karar vermiştir.

4. İslam Dünyası Forumu mevcut gerçeklikleri ve olguları göz önünde bulundurarak İslam’ı barış, uyum, denge, hoşgörü ve bir arada yaşama dini olarak takdim edecek ve tanıtacak bir İslam anlatısı geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır.

5. İslam Dünyası Forumu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dışında kalan ülkelere ve topluluklara ulaşım konusunda da adımlar atarak mevcut jeopolitik sahnedeki ortak platformlar üzerinde yeni ortaklıklar ve koalisyonlar kurulmasına katkı sağlayacaktır.

6. Forum katılımcıları ne şekilde olursa olsun ve nasıl tezahür ederse etsin aşırılığı ve terörizmi kınamakta, terörizmin herhangi bir din, kast, mezhep ya da ırkla ilişkilendirilemeyeceğini açıkça ifade etmektedir. Terörizmle ve militanlıkla mücadele aslında; İslam’ın doğru mirasını ve özünü, Hazreti Peygamber’in (sav) öğrettiklerinde ve onun liderliğindeki faaliyetlerde ortaya konduğu şekliyle ihya çabasıdır.

7. Forum belli Batı ülkelerinde baş gösteren İslamofobiyi kınamakta ve bazı Avrupa ülkelerinin yasalarında yer alan anti-semitizm benzeri bir suç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.

8. Forum hangi dinden, cinsiyetten, kasttan, ırktan ya da mezhepten olursa olsun tüm kişilerin eşitliği ilkesine riayet edilmesi gerektiğini teyit etmekte; herhangi bir etnik gruba ya da topluluğa karşı ayrımcılık yapılmasını ya da nefret, taassup ve önyargı temelinde şiddete veya nefret söylemine maruz bırakılmasını insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak değerlendirmektedir.

9. Forum; sorunların çözümü için herhangi bir şekilde tehdide ya da güç kullanımına başvurulmasını reddetmekte, uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın önceliğine riayet edilmesi gerektiğini dile getirmekte, tüm ülkelerin mevcut sınırlarının ve toprak bütünlüğünün dokunulmazlığı ilkesini desteklemektedir.

10. Forum; Filistin, Keşmir, Kıbrıs ve Dağlık Karabağ gibi farklı bölgelerdeki uzun süreli uyuşmazlıkların çözümünde sürdürülebilir barış, istikrar ve güvenliği de desteklemektedir.

11. Forum; özellikle eğitim, enerji ve İslam dünyasının çok ihtiyaç duyduğu değişim ve reformların güvencesi konumundaki yetenekli kişilerin, hassaten gençler ve kadınlar arasındaki yeteneklerin ortaya çıkarılmasını sağlayacak alt yapının ve mekanizmaların oluşturulmasında bölgesel ekonomik iş birliğinin teşvik edilmesi gerektiğine inanmaktadır.

12. Forum Müslüman rejimlerin ve liderlerin sivil toplumu harekete geçirmek ve temel hakların geliştirilmesinde fırsat eşitliği sunmak suretiyle elit tabaka ile sıradan insanlar arasında köprü oluşturmalarını ısrarla tavsiye etmektedir.

Dünya İslam Forumu’nu Müslüman entelektüellerin, kanaat önderlerinin ve düşünürlerin sesi olarak kurumsallaştırmak amacıyla Forum aşağıdaki kurumsal mekanizmaların hayata geçirilmesine karar vermiştir:

a) Forum faaliyetlerini koordine etmek; dünyanın farklı yerlerinden sivil toplum örgütleri, hükümet dışı örgütler ve düşünce kuruluşları ile birlikte kurumsal bir ses inşa etmek ve İslam Dünyası Forumu’nun gündemi ve faaliyetleri ile ilgili kararlar almak üzere beş kişilik bir daimi icra kurulunun oluşturulması;

b) İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu “Wise Persons Board of the Forum” (Forum Akil Kişiler Kurulu) adının “Eminent Persons Group (EPG) of the World Islamic Forum” (İslam Dünyası Forumu Akil Kişiler Grubu) olarak değiştirilmesi;

c) İslam Dünyası Forumu sekretaryasının TASAM ev sahipliğinde İstanbul’da bulunması, Asya bölgesel sekreterliğinin Pakistan-China Institute ev sahipliğinde İslamabad’da kurulması ve dünyanın diğer yerlerinde de bölgesel sekreterliklerin kurulması;

d) İslam Dünyası Forumu faaliyetleri çerçevesinde İngilizce, Türkçe, Arapça ve Fransızca dillerinde yayın yapan dinamik ve etkileşimli bir internet sitesinin bulunması; İslam ümmetinin karşı karşıya olduğu sorunlara dair araştırma raporları hazırlanması ve çalışmalar yapılması, İslam ümmetini ilgilendiren konferanslara katılım sağlanması;

e) Memnuniyet verici bir gelişme olarak kaydedilen İslam Dünyası “İstanbul Ödülleri”nin yıllık olarak verilmeye devam edilmesi;

f) İslam Dünyası Forumu’nca Eylül 2015’te Kuala Lumpur’da “Müslüman Kadınlar Zirvesi” düzenlenmesi;

g) İslam Dünyası Forumu’nun sonraki toplantısının 2016 yılında Tahran’da yapılması kararları alınmıştır.

Son olarak Forum katılımcıları; Forum’un İslamabad’daki ev sahiplerine, özellikle Pakistan China-Institute, Pakistan Senatosu Savunma Komitesi, TASAM ve KAS’a, bu tarihi etkinlik ile “musademe-i efkar”dan barika-i hakikat’in (fikirlerin çarpışmasından hakikat güneşinin) doğması amacıyla yaptıkları katkılardan ve İslam ve Müslümanlar hakkında bugün şiddetle muhtaç olduğumuz olumlu bir anlatı sunmalarından dolayı teşekkürlerini bildirmiştir.

6-8 Mart 2015, İslamabad

Deklarasyonu indirmek için tıklayın.

Detaylı bilgi için tıklayın.